15 Temmuz özel gündemi ile toplanan Üniversitemiz Senatosu’na Şehit Astsubay Çavuş Ferdican Altunkaş’ın babası Veteriner Fakültesi personelimiz Yaşar Altunkaş ve 15 Temmuz Gazisi Fatma Şenses Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Hasan Önsoy konuk oldu.
Türkiye Yüzyılı Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıya Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, Prof. Dr. Erol Yılmaz ve Prof. Dr. Sedat Aktan, Genel Sekreter Yardımcımız Behçet Canöz ve senato üyelerimiz katıldı.
Şehitlerimizin rahmet ve minnetle anıldığı programda Rektörümüz, senato üyelerimiz ve konuklarımız; yakınları olan şehitlerimiz ve 15 Temmuz’la ilgili düşünce ve anılarını paylaştılar.
Ülkemizin geleceğe güvenle bakması için 15 Temmuz’da yaşananlar üzerinde dikkatle düşünülmesi gerektiğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Yaşar Altunkaş’a ve Hasan Önsoy’a senatomuza konuk oldukları için teşekkür ediyorum. 15 Temmuz’da aktif görevde olan biri olarak o geceye yakından şahitlik ettim. Darbe girişimlerinde muhaberatın ve iletişim sistemlerinin kontrolünün çok büyük bir önemi var. Onun için bu hainlerin ilk göz dikecekleri yerlerin başında TÜRKSAT ve TRT geliyordu. O gece TÜRKSAT Tesisler İşletme Direktörü olan arkadaşım Ahmet Özsoy’u aradım ama ulaşamadım. Onu ararken aşağı yukarı bütün morgları gezdim. Çok sayıda şehidimizin yüzünü gördüm ve hepsinin yüzü mütebessimdi. Tabii ki anlatması zor ama kendimizi bir yere sabitleyip burada yapmamız gerekenleri unutmamalıyız. Üniversite olarak görevimiz; bize emanet edilen gençleri en iyi şekilde yetiştirmektir. Eğitimde, üretimde, AR-GE’de vs. şehitlerimizin yerini alacak gençler yetiştirmemiz lazım. Savunma sanayi alanında yapılan çalışmaların ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Ahmet Özsoy, Üniversitemizin ilk araştırma görevlilerinden olan bir arkadaşımdı. Aydın Çopur, Mühendislik Fakültesinde öğrencimdi. Şehrimizin ve Üniversitemizin; 15 Temmuz’da şehit olan Alparslan Yazıcı, Hakan Yorulmaz, Volkan Canöz, Volkan Pilavcı, Ahmet Özsoy ve Aydın Çopur olmak üzere altı kahramanı var. Geçmişten bugüne Kırıkkaleli 273 şehidimiz var. Bizim görevimiz, yaşananları unutmamak ve unutturmamaktır. Ülkemizin çevresi bir ateş çemberi. İnsan kaynağı açısından bu ateşin içeri girmesini engellemek ve tüm alanlarda donanımlı insan yetiştirmek bizim işimiz. Bu farkındalığı; yaptığımız her derste, katıldığımız her programda ve bulunduğumuz her ortamda öğrencilerimize ve arkadaşlarımıza kazandırmalıyız. Geçen hafta Bosna Hersek’teydim. Merkezi hükümet içinde Boşnaklar var ama belirleyici olan maalesef Sırplar. Potoçari Mezarlığı’na giderken içinden geçtiğimiz Sırp köylerinde güya Boşnakların Sırplara katliam yaptığını ima eden görseller ve mesajlar var. Kötülük boş durmuyor. Müslüman Türk dünyasının ve gönül coğrafyamızın düşmanları, bu konuda aralıksız çalışıyor. Biraz durup dinlenmeyi düşünmüyorlar ama biz bir vardiya yapıp sonrasında tatil yapıyoruz. Tatil yapacak vaktimiz yok. 30 bin küsur gencimizi bu şuurla yoğurmalıyız. Bu siyaset üstü bir şey. Ferdicanları, Alparslanları, Hakanları, Volkanları, Ahmetleri ve Aydınları unutmamanın yolu memleketimizi her anlamda güçlü hale getirmekten geçer. Katılımınız için teşekkür ediyorum.” dedi.
2019 yılında Tunceli'de terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit olan Astsubay Çavuş Ferdican Altunkaş’ın babası Yaşar Altunkaş, “Bir devlet memuru olarak iki çocuk yetiştirdim ve ikisi de asker oldu. Ferdican, arkadaşları ve komutanları tarafından sevilen birisiydi. İki çocuğu vardı. Tim komutanlığı yaptı ve her zaman timinin en önünde olurdu. Tunceli'de görev süresinin bitmesine 1 ay kala şehit oldu. Hala bizleri ziyaret eden asker arkadaşları var. Allah, şehitlerimize rahmet eylesin.” dedi.
15 Temmuz için “tiyatro” gibi ifadeler kullananların; şehitlerimize, gazilerimize ve milletimize saygısızlık ve hakaret ettiğini belirten 15 Temmuz Gazisi Fatma Şenses Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu İşletme Yönetimi Programı Öğr. Gör. Hasan Önsoy, “15 Temmuz gecesi iç organları dışarı çıkan insanları kendi ellerimle taşıdım. Helikopter tarafından taranan bölgede organları kopan insanlar vardı. Yaralı olmayan ya da yaralı olsa bile yardım edebilecek durumda olan insanlarla o organların kime ait olduğunu bulmaya ve o insanların bir şekilde araçlara taşınarak hastanelere ulaşmasına yardım etmeye gayret ettik. Şehit olma ihtimalim olduğu için Meclis’in bahçesinde abdest aldım. O gün milli iradeye darbe vurulmak istendi ama milletimiz buna müsaade etmedi. O günü tüm sıcaklığıyla yaşadığım ve bildiğim için ‘tiyatro’ gibi ifadeler kullananlara hakkımı helal etmiyorum. Ben elinde silah olan vatandaş görmedim. Ellerde sadece Türk bayrağı vardı. Darbeci askerlerin bize nasıl muamele ettiğinin canlı şahidiyim. Öldürdükleri insanları pencerelerden aşağı attılar. O gece Ankara’da gözümüzün önünde insanlar yaralandı ve şehit oldu.” dedi.
Genel Sekreter Yardımcımız Behçet Canöz, “Volkan Canöz, teyzemin torunudur. 15 Temmuz’da Ankara’da asker kılıklı darbeci haini tanktan indirdiği anda hainin kurşunuyla şehit oldu. Şehit olmadan altı ay önce arkadaşlarına şehit olacağını ve iki defa defnedileceğini söylemiş. Gerçekten de 16 Temmuz’da Ankara’da normal vatandaşların defnedildiği Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi ve naaşı ertesi gün oradan alınıp şehitliğe nakledildi. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyorum.” dedi.
Spor Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sibel Arslan, “Öğrencilik yıllarımda milli ve manevi değerlerimizi kaybettiğimizi, eğer bir Kurtuluş Savaşı daha olursa gençliğe çok da güvenilemeyeceğini düşünürdüm. 15 Temmuz’da milletimizin gösterdiği kahramanlık, tarihte olduğu gibi bugün de milli ve manevi değerlerimizi canı pahasına yaşatmaya kararlı olduğumuzu dost ve düşman herkese gösterdi.” dedi.
Şehit Ahmet Özsoy’un vefasıyla örnek bir insan olduğunu ifade eden Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürümüz Öğr. Gör. Ahmet Kurnaz, “Ahmet Özsoy’la arkadaşlığımız eskiye dayanır. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde araştırma görevlisiydi. Kendisi daha sonra Ankara’ya gitti. Ne zaman fırsat bulsa Kırıkkale’ye gelir bayramlarda bizleri ziyaret ederdi. Allah rahmet eylesin. Yaşarken vefalı olmak gerekiyor. Ahmet Hocamız da öyle bir insandı. Her insana nasip olmayacak şehitlik ona nasip oldu.” dedi.
Üniversitemizin ilk araştırma görevlilerinden olan ve Türksat Gölbaşı Yerleşkesinde hain darbe girişimine direnirken şehit olan Tesisler İşletme Direktörü Ahmet Özsoy’un komşusu ve akrabası olan Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Melike Tural Sönmez, “O akşam Ahmet Özsoy’un eşiyle birlikte hızlıca arabaya binerek lojmandan ayrıldık. Sabah, Ahmet Bey’in şehit olduğunun haberini aldık. Akrabalık bağımız dolayısıyla da Özsoy Ailesinin o günlerine yakından şahit oldum ve ne kadar zaman geçse de unutamıyorum. Hamdolsun ki darbe girişimi bastırıldı. Suçlular cezalarını aldı. O günlerde kritik yerlerde görev yapmanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi fark ettim ve üzerinde çokça düşündüm. Devlet ve millet kavramı gözümde çok daha farklı şekilde canlandı.” şeklinde konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Veteriner Fakültesi personelimiz Yaşar Altunkaş ve 15 Temmuz Gazisi Öğr. Gör. Hasan Önsoy’a teşekkür etti.
Senato toplantısı, 15 Temmuz gibi elim olayların bir daha yaşanmaması ve gençlerimizin bu konuda farkındalık kazanması adına Üniversitemizde yapılabilecek etkinlikler ve müfredat düzenlemeleri hakkında görüş alışverişinde bulunulması ile devam etti.